En Zor Tavsiyeler
En basit olanlardır.
Kaç kez duymuştur bir insan, ya da bir yerlerde görmüş: ''Aynada kendine gülümse.''
Kadim bir öğretiyi hafife almak, uygulamamak kadar basit bir hata, ne yapılmayası.
Eğer Morpheus "Düş" ise, Lucifer için "Şeytan" diyebiliriz.
Bir gün Düş ve Şeytan yenilmez olana kadar tartışmışlar.
Yahut biri yenilene kadar.
Şöyleymiş:
---
Şeytan- "Ben bir kurtum, avını takip eden, ölümcül bir avcıyım."
Düş- "Ben bir avcıyım, at sırtında, kurt öldüren."
Şeytan- "Ben bir at sineğiyim, atı sokan, avcıyı atan."
Düş- "Ben bir örümceğim, sinek yiyen, sekiz bacaklı."
Şeytan- "Ben bir yılanım, örümcek yiyen, zehirli dişli."
Düş- "Ben bir öküzüm, yılan ezen, ağır ayaklı."
Şeytan- "Ben bir bakteriyim, kasap bakterisi, sıcak yaşamı yok eden."
Düş- "Ben dünyayım, uzayda yüzen, yaşamı besleyen."
Şeytan- "Ben bir nova yıldızıyım, her şeyi patlatan, gezegenleri kül eden."
Düş- "Ben evrenim, her şeyi kapsayan, tüm yaşamı kucaklayan."
Şeytan- "Ben anti-yaşamım, kıyamet canavarıyım. Ben her şeyin sonundaki karanlığım. Evrenlerin, tanrıların, dünyaların... her şeyin sonuyum."
Düş- "Ben umudum."
---
Bu hikayeden yola çıkarak sözcüklerle dans etmenizi tavsiye ederim hepinize.
Sözcüklerin, cümlelerin, varoluşta aslında çıkan seslerden ne kadar daha büyük yerler kapladığını anlamanızı.
Üstelik bu farkındalığı oluşturduktan sonra yalnızca hangi sözcüğü kullanmanın ne kadar önemli olduğunu düşünüp, seçerek konuşmak değil; hayatınızda hangi sözcüklere tutunabileceğinizin önemi de belirmeli aklınızda.
Düş'ün yani düşlemenin kimi ve neleri alt edebildiği ortada.
Hatta umudun.
Uğradığım bu duraklardan sonra En Zor Tavsiyelere dönüyorum ve söylüyorum.
Aynada kendinize gülümseyin.
Bol bol düşleyin.
ve Umudunuzu kaybetmeyin.
Yorumlar
Yorum Gönder