Duymuştum Şehirdeydim
Şehir 72 saat gri.
En sevdiğim gazeteden öğrendim.
Elektronik dinliyorum, pankek değil mantı yaptım.
Lokmalarımı daha çok çiğnemeyi deniyorum.
Magnezyum, B12 alıyor musun merak ediyorum.
''Neyse ben sana portakal sıkayım''ı duyduğum son seferi bilmiyorum.
Her hafta sonu bir başka süper kahraman şehre iniyor, biliyorum.
Sinemaya gidelim mi ?
Valizin sırtında, doğru.
Sen de bir süper kahramansın.
Yanlış mı duymuşum?
E ama duymuştum.
Şehirdeydim.
Mutfağımda duvara yapıştırdığım not kağıtlarından haberiniz yok.
Kodlama da yapmıyorum.
Çok para var o işte.
Çok paradan korkmayayım diye annem yalvarıyor her konuşmamızda.
''Bu 72 saat kimin hayaliydi?'' İlk mantıklı sorum oldu gökyüzüne.
''Benim mi bütün kurduğum hayaller?'' sorusunu yanıtlayalı da dört ömür tüketmişimdir.
Zamanla aramdaki ilişki mutualist olduğunda bu toprakları seviyorum.
Ama 72 saati görüyorum.
Şimdi ben onun parazitiyim.
İşte bunca şey yüzünden
Veyahut sayesinde;
Bir gün, yalnızca en sevdiğim çerezden alacağım, karışık değil galiba.
Ummadığımı duymaktan kulak zarım alerji oldu çünkü.
Başkalarının sınırlarını kaşımaktan da,
Tırnaklarım pislik doldu.
Rakıya doğrudan laktozsuz süt koyuyorum sarhoş olabilmek için.
''iki kez aslan sütü diyeceğim hangisinde neyi kast ettiğimi anlayın tamam mı?''
''tamam.''
''Aslan sütü, Aslan sütü.''
''ilki edepsiz olandı.''
''oha evet!''
Çünkü annem bana seninle kimse sevgili olamaz dedi.
Duymuştum.
Şehirdeydim.
''İnsan fani.'' dedim.
''Aradığın kişiyi bulamayacaksın.'' dedi annem.
Taksiye binersen yerde yüz dolar bulamazsın diye bir şey geçirdim içimden;
''Aramıyorum ki.'' dedim.
Ben.
Bulunmak istiyorum.
Bulunacakmışım.
Duymuştum.
Şehirdeydim.
Yorumlar
Yorum Gönder